Şehit Düştüğü Tarih: 31 Temmuz 1993
Şehit Düştüğü Yer: Mersin Silifke kırsal
alanı
Doğduğu Tarih: 1959
Doğduğu Yer: Adana Osmaniye
Mezar Yeri: Osmaniye Cevdetiye Mezarlığı
Ali Tarık KOÇOĞLU (Azmi)... 1959 Adana Osmaniye doğumlu... Türk milliyetinden yoksul bir ailenin
oğlu.
1977'li yıllardan
itibaren mücadele içinde. 12 Eylül öncesi Dev-Genç
saflarında ve Faşist Teröre Karşı Silahlı Mücadele Birlikleri'nde mücadele
etti. 12 Eylül'den sonra tutsak düştü. Yaklaşık 10 yılı tutsaklık koşullarında
geçti. Cezaevlerinde sürekli direniş hattında oldu. Hiçbir zaman devrimci hareketin
çizgisinden sapmadı, reformist akımlardan etkilenmedi. Eksik ve zaaflarına
karşı hep açık oldu. Büyük küçük demeden tüm aldığı görevlere dört elle
sarıldı...
1991'de cezaevinden tahliye
olunca birçokları gibi düşüneyim, ailem vb. demeden tekrar göreve koştu... Bir
süre Akdeniz Bölgesi'nde yasal platformda çalıştı... Oligarşi, O'nu tekrar
gözaltına alarak işkencelerden geçirdi, işkenceciler ne bir sır alabildi, ne de
O'nu sindirebildi. Serbest bırakmak zorunda kaldılar. Tarık'ın mücadele dışında
bir yaşamı yoktu. Bir süre sonra illegal yaşama başladı. Akdeniz Bölge
Komitesi'ne atandı... Akdeniz Bölgesi'nde hareketin gelişip güçlenmesi, kitle örgütlülüklerinin
geliştirilmesi, milislerin oluşturulması, kır gerillasının hazırlanmasında
O'nun çabalarını görürüz. Düşman yine peşindedir, ama O yılmaz. 1992
Temmuz'unda bir illegal üssümüze girerken kontrgerillanın cellatlarının
pususuna düşerek kurşun yağmuruna tutuldu, ama kurtuldu... O yine mücadele
içindedir. Vur emriyle aranıyordu. Ama O hep kitlelerin içindedir. Yeni insanları
eğitmek, kadrolaşma yapmak görevini durmaksızın sürdürmek gerektiğinin bilincindedir.
Onu işçi grevlerinde, açlık grevlerinin örgütlenmesinde, Turbo işçilerinin direnişinde,
milis eylemlerinin örgütlenmesinde, kır gerillasının hazırlık çalışmalarında,
her yerde görmek mümkündür.
1992'de Akdeniz Bölge Komitesi
siyasi sorumluluğuna atandı... Hareketimizde kontra darbesinin ortaya
çıkmasıyla devrimci hareketten ve önderlikten yana tavrını aldı. Bölgesine
hiçbir darbecinin girmesine izin vermedi.
Tarık'ın yöneticilik tarihi belki
kısadır, ama O hep olumsuzluklar, yoksulluklar içerisinde mücadele etti ve
başarılı bir grafik çizerek gelişti.
31 Temmuz 1993 günü muhtemelen
gerilla birliği ile görüşmeye gittiği gün oligarşinin cellatları
O'nu katlettiler... O'nu katletmekle Tarık'ların tükeneceğini sananlar bir kez
daha yanılacaklar...
Tarık 12 Eylül'ün karanlık
tutsaklık yıllarında örgütüne ve çizgisine sahip çıkarı, direnen, tutsaklığına
son verildiğinde tereddütsüz mücadeleye koşan ve bir an olsun dönüp geriye
bakmayan, kitlelerle birlikte yaşamak ve onlar örgütlenmeden devrimci
mücadelenin gelişemeyeceğine inanan bir yöneticimizdi.
Darbeciliğe karşı mücadelede
radikal olmak gerektiğini ve asla taviz verilmemesini, koşullar ne olursa olsun
darbeciliğin devrimci harekette yaşatılmaması ve hareketin böldürülmemesini
isterdi. O mütevaziliği ve sabrıyla, risklerden,
zorluklardan kaçınmayarak insanlara örnek oldu. Programlı militan bir çalışma
olmadan, programın ısrarlı takipçisi olunmadan görevlerin üstesinden
gelinemeyeceğine inanırdı. Yaşamı ve mücadelesi devrimcilikle dolu dolu geçti...
Onu bir militan, kitleler
içerisinde bir örgütçü, bir savaşçı ve bir yönetici olarak hep hatırlayacağız.
Toroslar,
Adana'nın, Mersin'in, Antep'in, Antakya'nın gecekondu yoksulları, gençleri,
fabrika işçileri, Turbo ve Toros'un direnişçileri
O'nu asla unutmayacaktır. Tarık'ın mücadele bayrağını fabrikalarda ve dağlarda
savaşı yükselterek taşıyacağız...
(Yukarıdaki
özgeçmiş bilgileri, 3 Ağustos 1993 tarihli, 61 No'lu
Devrimci Sol Haber Bülteni'nden alınmıştır.)
Hakkında
Daha Geniş Bilgi İçin...